Sıradaki blog
yazımı, köyde sakalar ve sarıasmalarla geçen bayram telaşı üzerine yazmayı
düşünüyordum ki dün gelen bir mail, yüzümün gülümsemesine neden olduğu için
gülümseten kişiyi sizlere de tanıtmak, yazısını paylaşmak istedim.
Kuzey
Işık.
İlk tanışmamız,
kuşlara olan merakına yenik düşüp, saksağanlarla ilgili inanılmaz sorularıyla
dolu mailini aldığımda başladı. Doğayla, bilhassa kuşlarla ilgilenen küçük
arkadaşlarımıza imrendiğim ve bu meraklarını devam ettirmeleri için elimden
geldiğince yardım etmeye çalıştığım için hemen cevap yazdım.Ve nihayet Beytepe
Kampüsünde yaptığımız güzel bir gözlemde tanışma fırsatımız oldu.
Kuzey Işık, 12
yaşında. Kendini '' Kuşlara ve ağaçlara feci meraklıyım'' diyerek tanıtır, ''en
çok sevdiğim kuş türü ise saksağanlar'' diyerek devam eder:) Gerçekten de feci
meraklı:) Analizleri, gözlemleri, sorularıyla birçok insana parmak ısırtır.
Sokakta, 12 yaşındaki bir çocuğu durdurup,kendini nasıl tanıtırsın diye
sorduğunuzda yukarıdaki cevabı almanız mümkün değildir. Ne kadar acı değil mi,
ama Kuzey gibi doğa bilincine sahip tek tük genç arkadaşlarımızın hala var
olması, bir o kadar da insanı umutlandırıyor.Eminim ki Kuzey'in ailesi
haftasonlarını, betonların arasında AVM içerinde geçirmek yerine, Gölbaşı'nda
ya da ODTÜ kampüsü ormanları içerisinde güzel bir sabah yürüyüşüyle
geçiriyordur. Ne mutlu..
Lafı fazla
uzatmadan, Kuzey'in Artvin-Şavşat ile yazdığı güzel bir gezi yazısını sizlere
sunuyorum..
''Merhabalar,
Size şimdi yeni
bir kuş gözlem noktası önereceğim. Bu kuş gözlem noktası Ankara'ya çook uzak.
24 saat yol yapmak istemeyen özel araç sahibi biri için en az iki günlük
mesafe. Mesela; sabah 5'te Ankara'dan çıktık. Gittik...
Ankara-Kırıkkale-Çorum-Merzifon-Samsun-Ordu/Perşembe güzergahını izledik ilk
gün. Biz akrabalarımızı ziyaret ettiğimiz için bir gece Rize'de bir gece
Hopa'da kaldık. Ayrıca Gürcistan/Batum'a da geçtik. Hakikaten geçtiğimiz her
yerin ayrı güzelliği var. Bu yerlere rağmen en güzeli bu elektronik postayı
yazdığım Artvin/Şavşat. Yeşilin rengi siyaha çalıyor. Genelde ladin; ama arada.
Gözlere çarpan turkuaz gibi sarıçamlar var. 2000 m rakımı aşan tepelerden sonra
ise Doğu Anadolu'nun bozkırları başlıyor.
Yöre çok güzel
ve kültürüyle de özel yörede, Gürcü kültürünün de etkileri mevcut ve bundan
dolayı yemekleri çok farklı ve lezzetli. :) Köylerin eski adları da hep
Gürcüce. Eğer bir köyü yeni adıyla sorarsanız genelde biliyorlar; ama
bilmeyenler de olabilir. Gürcüce'de biraz zor sesler olduğu için halkımızın
genelde dili dönmez. Şavşat'da günlük kelimelerden de Gürcüce olanları vardır.
Mesela kişnişi, kişniş diye değil Gürcüce adıyla anlarlar.
Yörede araçla
gezinmek istenirse altı yüksek bir arazi aracı şart yoksa bu günkü gibi
bir dizi sorun çıkabiliyor. ( Fren balatası, alt sürtmesi vs.)
Şimdi yörenin
kuş çeşitliliğine geçelim. Yörede kaydettiğim kuşlar şunlar; Saksağan,
alakarga, kara başlı çinte, tarla çintesi, arıkuşu. Daha detaylı bir gözlemle
daha niceleri görülebilir..
Ben Trakuş'ta
tür sayfası yazmak istiyorum.
Sevgiler..
Kuzey Işık ''
Doğa, insanı
erken olgunlaştırır. Anlayarak,hissederek ve severek doğanın içinde vakit
geçirirseniz; görmediklerinizi görür, duyamadıklarınızı duyarsınız.. Bizler
bozkırlardan, derin ormanlardan,soğuk akan derelerin yanı başından geldik.
Modernleşmek uğruna betonların arasına çekiliyoruz ve kaybettiğimiz mutluluğu
şehrin gürültüsünde, yapay gösterişinde arıyoruz. Çocuklarımıza, doğa bilinci yerine, şehir bilincini öğretiyoruz ve bu yapay gösteriş içinde mutlu olmalarını bekliyoruz. Gerçek mutluluk hemen yanı başımızdaki bir ormanda küçük bir gölde..
C.Ö
( Kuzey birkez daha bu güzel yazın için teşekkür ederim:) Umarım birgün önerdiğin bu kuş gözlem noktasına bende gidebilirim.Sevgiler...)
Kuzey'in analizleri gerçekten çok iyi. Trakus sayfasına baktım neden tür sayfası yok anlam veremedim. Kuzey gibi doğaya gönülden bağlı genç arkadaşlarımıza daha çok sorumluluk vermeliyiz. Kalemine sağlık Cansu.
YanıtlaSilÖmer abi çok teşekkürler:) Sevgiler..
Sil