5 Şubat 2015 Perşembe

Görülmeyeni Hayal Etmek



Çoğu zaman insanlara içimdeki heyecanı anlatamıyorum.Abartıyorsun diyenden, elbet bir gün geçecek, gerçek hayat bu değil diyenlere kadar.. İlk başlarda biraz korkuyor insan, ya gerçekten ilk günkü heyecanım kalmazsa, araziden, kuşlardan,doğadan uzaklaşırsam diye.. Ama anladım ki her geçen gün, bu merak bitmek yerine katlanarak devam ediyor..

Kuşları izleyip onları tanımlamaya çalışmakla başlayan kuş hayatım, ne yerler, ne içerler, nereye yuva yaparlar, neden yok olurlar gibi bir sürü soruyla devam ederken, birkaç zamandır fark edemediğim bir evreye daha adım atmış durumda. Araziye çıkma nedenim artık bunların yanında; ''neler var'' dan çok, ''neler yok'' ve ''neden yok''lar sorusuna dönüşmüş halde.. Akli dengemi kesinlikle yitirmiş değilim:) Ama gerçek dünyadan kopup araziye çıktığımda ve küçük küçük ipuçlarından başlayarak sorduğum ''neden'' li sorular, beni günlerce hatta aylarca oyalıyor. Bazen bu sorular öyle çözülemeyecek durumlara dönüşüyor ki aklımı kaybedecek gibi oluyorum. Hayal ederek kafayı bozuyorum dediğim de insanlar sadece gülüyor, belki de sadece gülüp geçilecek bir durumdur.. Ne kadar gülünç ve sağlıksız bir durum olsa da, hayal etmek ya da diğer bir anlamla gerçekliğin farklı bir boyutunu düşünmek, beni Sherlock dizilerindeki bir sahnedeymişim gibi hissettiriyor:) Bazen bir yırtıcının kuluçkada yatarken, bazen bir gelinciğin beni gördüğünde neler düşündüğünü hayal ederken buluyorum kendimi. Bu durumlar kimi zaman o kadar açıklanamayacak hal alıyor ki ben onun yerinde olsam nerede gezinir,nereye dışkılardım gibi gülünç ama bir o kadar da düşündürücü hallere dönüşüyor. Sanki onun yerine kendimi gerçekten koyabilecekmişim gibi.. Ama inanın denemek bile güzel. 

Belki de artık böyle düşünmek yerine, kafamdaki soru işaretlerini, hayallerimi,hayal ettiklerimi bir kenara atıp, hayatıma ve kariyerime yön verecek şekilde akıllı-mantıklı düşünmeye ve o şekilde işler yapmaya çalışmam lazım. Bunun farkındayım,bu dünya için doğru olan da bu eminim. Ama bugüne kadar bu yolda her zaman doğru olanları yapmaya çalışıp, aklımdakileri bir kenara koyarak ilerledim. Doğru olanı, insanların doğru bulduklarını yaptığım için başarılı oldum mu? Evet tabi ki, ama hep içimde bir sabırsızlık, ''o günlerde bir gün gelecek'' duygusu.. 
Hep bir umut vardı aslında içimde,ama insanların dediği gibi hayat gerçekliğini öyle bir anda tokat gibi indiriyor ki yüzüne, bir tek o süre zarfında belki haftalarca kendi dünyama geri dönemiyorum. Bazen diyorum ki ya o günlerde gelemezse? Ya bütün bu ertelemeler, doğru olanı sırf insanlar doğru buluyor diye yapmaya çalışmaktan süre tükenirse.. Bu yüzden biraz daha inatçı hallerim ağır basıp,sevdiğim insanlara dahil isteklerimi anlatmaktan vazgeçip normal olabilirliği konuşmak yerine, doğadaki gibi olmayanlar üzerine hayal ediyorum. Belki bu şekilde istediklerimi yine yapamam ama yapmak için bütün var gücümle hayata asılabilirim.

C.Ö